Ordu'nun Saklı Hazinesi: Yason Kilisesi

Ordu'nun Saklı Hazinesi: Yason Kilisesi



Karadeniz'in eşsiz manzarasına karşı, tarih ve doğanın kusursuz uyumunu gözler önüne seren Yason Kilisesi, Ordu'nun Perşembe ilçesinde, Yason Burnu'nda yer almaktadır. Hem mimarisiyle hem de tarihi geçmişiyle dikkat çeken bu yapı, bölgenin kültürel miraslarından biridir.

Yason Kilisesi’nin Tarihçesi

Yason Kilisesi, 1868 yılında burada yaşayan Rumlar tarafından onarımı yapılmış tam olarak ne zaman yapıldığı belli değildir.  Osmanlı Devleti’nin hoşgörü politikası çerçevesinde, bölgede yaşayan Hristiyan nüfusun ibadet edebilmesi için inşa edilen bu kilise, denizcilerin koruyucu azizi kabul edilen Aziz Nikolas’a adanmıştır.

Bölge, Antik Çağlardan beri önemli bir liman ve yerleşim yeri olmuştur. Özellikle Cenevizliler ve Rumlar, ticaret yolları üzerinde bulunan bu bölgeye ilgi göstermiştir. Kilise, 19. yüzyılda yoğun olarak kullanılan bu alanın dini ve kültürel yaşamına ışık tutan önemli bir ibadet yeri olmuştur.

Geçirdiği Dönemler ve Restorasyon Çalışmaları

Yason Kilisesi, 1923 yılında gerçekleşen mübadele sonrası kaderine terk edilmiş ve uzun yıllar boyunca bakımsız kalmıştır. Zamanla harabeye dönen yapı, Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde günümüzde turizme kazandırılmıştır.

                                                                (1977'den bir görünümü)

Restorasyon sürecinde, kilisenin orijinal yapısına sadık kalınarak duvarları güçlendirilmiş, çatı onarılmış ve tarihi dokusu korunmuştur. Çevresinde yapılan peyzaj çalışmalarıyla birlikte, ziyaretçilerin rahatça gezebileceği bir alan oluşturulmuştur.

Günümüzde Yason Kilisesi

Bugün Yason Kilisesi, ibadet amacıyla kullanılmasa da kültürel ve turistik bir mekân olarak varlığını sürdürmektedir. Özellikle gün batımında ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunar. 

Yason Kilisesi Hakkında Efsaneler

Argonotlar ve Altın Post Efsanesi

Yason Burnu’nun adı, Antik Yunan mitolojisinde geçen Argonotlar efsanesinden gelir. Efsaneye göre, Iason (Yason) adındaki kahraman, Altın Post’u ele geçirmek için Argonotlar adlı denizcilerle birlikte Kolhis’e (bugünkü Gürcistan kıyılarına) gitmiştir. Yolculuk sırasında Karadeniz kıyılarını geçtikleri ve Yason Burnu’nda konakladıkları rivayet edilir. Bu yüzden bölgenin adı zamanla “Yason” olarak anılmıştır.

Denizcilerin Laneti

Bir diğer anlatıya göre, Yason Kilisesi, denizcileri koruyan Aziz Nikolas’a adanmıştır. Ancak bir dönem, bazı denizcilerin kiliseye zarar verdiği ve bu yüzden bölgeyi vuran fırtınalarla lanetlendikleri söylenir. Halk arasında anlatılan bu hikâyeye göre, hırçın Karadeniz dalgaları, saygısızlık eden denizcileri cezalandırmıştır. Bugün bile bölgenin zaman zaman sert fırtınalara maruz kalması, bu efsaneyle ilişkilendirilir.

Kayıp Aşıkların Hikâyesi

Yerel halkın anlattığı bir başka efsane ise, Yason Burnu’nda birbirine kavuşamayan iki âşıkla ilgilidir. Anlatıya göre, farklı kültürlere mensup bir Rum genç ve bir Türk kız birbirlerine âşık olur. Ancak aileleri bu ilişkiye karşı çıkar. Gençler, deniz kenarında buluşup birlikte kaçmaya karar verirler. Ancak tam kaçacakları gece, fırtına çıkar ve onları taşıyan tekne devrilerek ikisi de Karadeniz’in azgın sularında kaybolur. O günden sonra, fırtınalı günlerde Yason Burnu’nda hüzünlü bir melodi duyulduğu söylenir.

 Sonuç olarak, Yason Kilisesi, Ordu’nun tarihî ve doğal güzelliklerinin iç içe geçtiği nadir yerlerden biridir. Bir zamanlar Rum cemaati için önemli bir ibadet yeri olan bu yapı, günümüzde geçmişiyle ve hikâyesiyle ziyaretçilerine ilham vermeye devam ediyor. Eğer tarihle iç içe bir keşif yapmak istiyorsanız, Yason Kilisesi’ni gezi rotanıza eklemeyi unutmayın!

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eda Balcı blog

 Merhaba ben Eda Balcı. https://istanbulkedilerii.blogspot.com/ İstanbul’da yaşayan, sokak hayvanlarına gönülden bağlı bir yazar ve şehir gözlemcisiyim. Uzun yıllardır şehrin her köşesini adım adım gezip, özellikle kedilerin günlük yaşamına tanıklık ediyorum. Kedilerle kurduğum bağ sayesinde İstanbul’a bambaşka bir gözle bakmayı öğrendim. Bu blogda da sizleri, İstanbul’un dört bir yanına yayılmış patili dostlarımızın dünyasına davet ediyorum. İstanbul’un Kedileri: Şehrin Sessiz Sakinleriyle Bir Yolculuk İstanbul’un tarih kokan sokaklarında dolaşırken, bir anda kaldırımın köşesinde kıvrılmış uyuyan bir kediye rastlamak, bu şehrin en doğal manzaralarından biridir. Martıların sesine karışan mırıltılar, vapur iskelelerinde bekleyen patili yolcular, metro vagonlarında kendine yer edinmiş özgür ruhlar... İstanbul, sadece insanlara değil, kedilere de ev sahipliği yapan eşsiz bir metropol. Bu blogda, İstanbul’un dört bir yanına dağılmış kedilerin hikâyelerine tanıklık ediyoruz. Kedi müzesi...
Devamı

Fahrelnisa Zeid: Renklerin ve Kültürlerin Buluştuğu Sanatçı

Resim
Fahrelnisa Zeid: Renklerin ve Kültürlerin Buluştuğu Bir Sanatçı Türk sanat tarihinin en önemli figürlerinden biri olan  Fahrelnisa Zeid , 20. yüzyılın en özgün ressamlarından biri olarak kabul edilir. Osmanlı İmparatorluğu’ndan modern Cumhuriyet’e, Doğu’dan Batı’ya uzanan sanatsal yolculuğunda  dışavurumculuk ve soyut sanatın en etkileyici örneklerini  veren sanatçı, uluslararası arenada büyük başarılar elde etmiştir. Osmanlı’dan Modern Sanata Uzanan Bir Yaşam Fahrelnisa Zeid,  7 Ocak 1901  tarihinde İstanbul’da doğdu. Asıl adı  "Fahrünnisa"  olan sanatçı, köklü bir Bürokrat aileye mensuptur. Babası, dönemin önemli devlet adamlarından Mehmet Şakir Paşa, annesi ise Girit kökenli Sare İsmet Hanım’dır. Ailesi sanat ve edebiyatla iç içe bir çevreye sahipti. •   Sanatçı bir aile : Fahrelnisa Zeid’in kardeşi Aliye Berger, Türkiye’nin ilk kadın gravür sanatçılarından biridir. •   Edebiyatçı bir soy : Ünlü yazar Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kaba...
Devamı